- Sadece Sağlık Turizmi
- Posts
- Yeni Bülten #056: Sağlık Turizmi Firmanızın İhtiyacı Olan "Kırmızı Bir Sabahlık"
Yeni Bülten #056: Sağlık Turizmi Firmanızın İhtiyacı Olan "Kırmızı Bir Sabahlık"
"Eski sabahlığımın efendisiydim, şimdi kırmızı sabahlığımın kölesiyim" der, Denis Diderot. Kölesi olacağınız "fikir"'e ihtiyacınız var.

Denis Diderot, ünlü ama çok fakir bir filozoftu. Ünlü filozof, neredeyse tüm yaşamını yoksulluk içinde yaşadı, ancak bu durum 1765’te değişti.
Diderot 52 yaşındaydı ve kızı evlenmek üzereydi, fakat onu evlendirecek ve çeyiz sağlayacak kadar parası yoktu. Zengin olmamasına rağmen, Diderot’nun adı, zamanın en kapsamlı ansiklopedilerinden biri olan Encyclopédie’nin kurucu ortağı ve yazarı olduğu için hemen hemen tüm dünya tarafından biliniyordu. Geniş bir ölçekte tanınırlığı olmasına rağmen, mütevazi bir hayat sürmesine neden olan bir fakirlik içerisindeydi.
Bir gün, kendisi de bir kitap aşığı olan Rusya İmparatoriçesi Büyük Catherine, Diderot’nun mali sıkıntılar içerisinde olduğunu duyduğunda, sanat, bilim ve aydınlanma filozoflarının tanınmış bir hamisi olarak, Diderot’nun kütüphanesini önemli bir meblağ karşılığında ondan satın almayı teklif etti. Teklifin kabul edilmesiyle birlikte artık Diderot zengin bir adamdı. İmparatoriçe hem kütüphaneyi satın aldı, hem daha sonra kendisine hibe etti, hem de kendisini bu kütüphanenin baş sorumlusu olarak atayarak 25 yıllık maaşını da peşin olarak ödedi.
Diderot, beklenmedik şekilde gelen bu yeni parayla ilk iş kızının düğününde giyilmek üzere yeni bir kırmızı sabahlık satın aldı. İşte o zaman her şey ters gitmeye başladı. Diderot, kendisine verilenler için mutlu, memnun ve minnettar hissetmek yerine, bir memnuniyetsizlik sarmalına düştü.
Diderot’nun kırmızı sabahlığı gerçekten güzeldi. Aslında o kadar güzeldi ki, Diderot diğer eşyaları ile çevriliyken ne kadar da uyumsuz göründüğünü hemen fark etti. Yeni giysisinin görkemine alıştıktan sonra, güzel giysiler giydiği için dairesinin şimdi olması gerektiği kadar güzel olmadığını fark etti. Yeni sabahlık, diğer mülklerinden o kadar üstündü ki, göz alıyordu, ama diğer eşyalar arasında adeta sırıtıyordu. Diderot bunun farkındaydı ve buna ilişkin olarak şunları söyledi: “Artık her şey uyumsuz. Artık koordinasyon yok, birlik yok, güzellik yok.” Buradan hareketle ünlü filozof, kısa süre sonra sabahlığının güzelliğine uyması için yeni şeyler alma dürtüsü hissetti.
Sabahlık çok güzel olduğu için mütevazi evinde uygunsuz göründüğünden, ona uyumlu olması için hemen eski halısını Şam’dan gelen yeni bir halıyla değiştirdi. Evini güzel heykeller ve dekoratif eşyalar ile dekore etti. Kendisine yeni bir mutfak masası, yeni bir ayna ve deri sandalye satın aldı. Daha önce ihtiyacı olduğunu düşünmediği şeyleri almaya devam etti – çünkü eski hayatından hiçbir şey güzel yeni sabahlığına uymuyordu.
Böylece evinde ki tüm eşyaları, kırmızı sabahlığına uydurmaya çalıştı, uyumlu olmayanları yok etti ve yeni uyumlu parçalar satın aldı.
Sonunda ise parası bitti, ve bu sözü söyledi “Eski sabahlığımın efendisiydim, şimdi kırmızı sabahlığımın kölesiyim“.
Buradaki anlatan hikayenin hayat ile ilgili çıkarılan dersinden ziyade farklı bir ders ile geldim.
Bir önceki yazdığımız yazıyı hatırlayın, çekirdek fikir.
Burada bahsettiğimiz, her firmanın bir çekirdek fikire ihtiyacı var. Yani bir odak noktasına…
Bir “kırmızı sabahlık” bulup, tüm organizasyon yapımızda kırmızı sabahlığımıza uymayan her şeyi değiştirip, geliştirip yani dönüştürüp, uyumlu hale, çalışabilir hale getirmeliyiz.
Bu Dove markası için, “nemlendiricili krem içerir“ kavramı, Dominos için ise “paket servis hizmeti unutmayın dominosta hala garson yok“
Bir sağlık turizmi firması olarak, kırmızı sabahlığımızı bulmamız gerekir. Bu belirlediğimiz İdeal Hasta Profili(IPP) için olmalıdır.
15 Ekimde bir sağlık turizmi firmamız için odak noktası bulma atölyesi düzenlemiştik.
Bu atölyeyi güncelleyerek, 23 Kasım’ da tekrarlıyoruz, Kırmızı Sabahlığınızı almanız için bir fırsat…
Sağlık Turizmi süreçleriniz ile ilgili bazı eksikler olduğunu hissediyorsanız, ihtiyacınız olan “Kırmızı Sabahlık Atölyesi“.
23 Kasımda görüşmek üzere…
Reply