Değer Odaklı Sağlık Turizmi #2: PR

Çoğu sağlık turizmi firması gerçekte ne olduğundan ziyade, olmayı hayal ettiği firmaymış gibi iletişim kuruyor. Gelin bu oyunu bozalım.

Merhaba değerli Sadece Sağlık Turizmi okuyucuları, başladığımız değer odaklı sağlık turizmi serisinin 2. yazısında PR iletişimini ele alacağız bir önceki konumuz SATIŞ’dı o yazıyada buradan mutlaka göz atın.

Sağlık Turizminde 2024 yılının en popüler trendlerinde biri olan halkla ilişkiler, PR, Dijital itibar iletişimi aartık adına ne derseniz… Ben bu yazıda PR diyeceğim, size trendleri satmaktan öte nasıl bir PR iletişimi yapabiliriz hatta değer odaklı bir yaklaşım ile nasıl bir PR iletişimi yapabiliriz gelin bu konun kapısını aralayalım ve içeri bakalım…

Keyifli okumalar :)

Sağlık Turizmindeki En Etkili Pozisyon Genel Yayın Yönetmeni

Sağlık Turizminde başladığımızda ilk odağımız, Satış ekibini oluşturmak, sosyal medyacı almak, reklam ajansları ile anlaşmak, hasta koordinatörü bulmak vesaire vesaire işlerle uğraşıyoruz. Fakat hepimizi kaçırdığı ve gerçek kaldıraç yaratacak şey İÇERİK.

CEO, CMO, CTO falan değil… Bugün markanızın geleceğini düşünüyorsanız, markanızının “genel yayın yönetmeni” olmaya bakın. Genel yayın yönetmeni nedir, kimdir, ne iş yapar bilmiyorsanız, hızla öğrenmeye bakın.

Şirketinizin reklamını ve tedavi satışını yapmadan önce ne anlatacağınıza karar vermeniz gerekiyor, eğer anlatmaya değer anlamlı bir şeyin yoksa, fiyat rekabetinde kaybolup gideceksiniz ya da ekibiniz hastalar fiyat soruyor gidiyor diyecekler…

Bununla birlikte bir marka inşa ediyorsanız temeli dijital mecralara ya da benzerlerine atmayın. Sosyal mecralar da pazar yerleri de kiralık mecralar. Ev sahibi yarın “çık” diyebilir. Kendi araziniz mutlaka olsun. Buraları dağıtım için, görünürlük için kullanırsınız. Bunu yapmanın en iyi yoluda tabiki PR iletişimi.

Organik ve Hormonlu Yol

Markanızı ve fikrinizi yaymanın organik bir yolunu biliyorum. Organik olmayan yolu malum: Reklam. 

Reklam hormonlu yöntem. Etkisi hızlı mı, hızlı. Ama sıkıntılı.

Birincisi, kimse reklamları sevmez. Reklamları sevmediğimiz için reklamla gelen mesaja da mesafeli yaklaşırız.

İkincisi, reklam pahalı. Hep pahalıydı, bugün de pahalı. Ve hiçbir zaman ucuzlamaz, ucuzlamayacak.

Üçüncüsü ve aslında en tehlikelisi, bağımlılık meselesi. Reklam bağımlılık yapar. Alışırsanız, azaltamazsınız. Satış, ciro, hacim, izin vermez. Sürekli doz artırmanız gerekir.

Ve dördüncüsü, sadece reklamla, tek yönlü beslenme sağlığa zararlı. Sadece etle, sadece otla ya da sadece meyveyle beslenemeyiz. Markamız da beslenemez. Vücudumuz bugün olmasa da bir gün bir yerde arıza verir.

Yani sonuçta, markalama için, tek başına reklama bel bağlayamazsınız.

Markanızı ve fikrinizi yaymanın organik yolları da var. Mesela bir tanesi PR. Yani halkla ilişkiler.  Ama ülkemizde sağlıklı bir medya düzeni yok. Yani bizde çalışmaz, geçelim. Bir diğeri, sosyal medya ama o da yanlış anlaşıldı. Markalar ya Budapeşte Büyükelçiliği gibi sadece bayram ve özel gün kutluyor... Ya da markaya en fazla çiklet kadar faydalı olabilecek bomboş sosyal medya paylaşımlarıyla potansiyelini heba ediyor.

Bir de üçüncü organik yol var. Benim çok sevdiğim bir yol: İçerik pazarlaması, content marketing. Ama benim kast ettiğim içerik pazarlaması, biraz farklı: 

Çoğunlukla anlaşıldığı gibi, Google aramalarına bakalım, o anahtar kelimelerle blog yazalım, video çekelim, değil. 

Benimki, Gayrinizami İçerik Pazarlaması.

Yani markanın farkını, fikrini, ruhunu yaymak için, keskin bir strateji doğrultusunda yürütülen, sistematik bir markalama operasyonu.

İçerikle potansiyel müşterilerin dikkatini çekme, onların gözünde bir otorite, bir yıldız, bir kült haline gelme ve onları sadık müşterilere, hatta evanjelistlere, gönüllü savunuculara çevirme operasyonu.

Yani sıradan bir content marketing stratejisi, potansiyel müşterilere aradığını verirken, gayrinizami content marketing, onlara ne aramaları gerektiğini de öğretebilir.

Ve böyle bir operasyon sizin markanıza da iyi gelebilir. Hem de organik...

Sistem Bakışı ile PR Yaklaşımı

Bu bakışı bir önceki değer odaklı sağlık turizmi yazımızda paylaşmıştım buradan okuyabilirsiniz. Eğer okuduysanız konumuz belli hepimiz iletişim yapıyoruz, hatta satış yapıyoruz. Fakat kaçımız bunu aynı ahenkte yapıyor ? Görüşmelerde en sık duyduğum konu bu;

Marka konumlandırmamız şu: Bıdı bıdı bıdı. Peki pazarlama ekibiniz mesajlarını oluştururken buna başvuruyor mu? Hayır. Ürün ekibi hangi özellikleri geliştirmeleri gerektiği konusunda bunu kullanıyor mu? Hayır. Satış ekibi bunu ne tür müşterilere satış yapmaları gerektiğini belirlemek için kullanıyor mu? Hayır. O zaman ne işe yarıyor o bıdı bıdı bıdı? Kem küm. Bıdı bıdı kem küm.

Bu yüzden işletmeye her zaman bir sistem olarak bakıp, tüm sistemi aynı duygu ve strateji ile yönetilmesi gerekiyor. Bunu sizin için planlaya biliriz bir görüşme planlamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Değer Odaklı PR İletişimi

En iyi bölümü en sona sakladım çünkü gerçekten çöpe giden paralar görüyorum, giriş yazımda biraz sallamamın sebebi buydu, 2024 yılına girdik sanki bu sene bulunmuş gibi PR iletişimi yapın diye reklamlar görülüyor ve bunlar olmadan sağlık turizmi yapamazsınız diyorlar fakat sizden tek bir ricam gidin ve 2024’de yayınlanan 40-50 arası makaleyi, haber yazılarını, dergi yazılarını inceleyin. Göreceğiniz şeyi size söylüyorum, spoiler olacak ama olsun. TÜM YAZILAR AYNI, evet Diş kliniğine olsa, doktorda olsa, saç ekimide olsa, büyük hastanede olsa hepsine maalesef aynı yazılar paylaşılıyor. Bu PR iletişimi değildir, para kaybıdır. Hepiniz First Class hizmetten bahsediyorsunuz, yada size bunu öyle satıyorlar havalı ve dünya da bir numara diye. Fakat üzgünüm oradan alacağınız sonuçların size bu bahsettiğim konular kadar fayda sağlamayacak.

Değer odaklı yaklaşımı anlatmıştık, burada bahsedeceğim konu ise PR iletişimimizde, içerik pazarlamamızda, tüm iletişimimizde diyiyim. Bu yazılarda insanların okuyacağı, sonunda onlara bir şeyler satmadığımız, sadece bir şeyler görecekleri ve fayda görecekleri iletişim modeki ile insanlara dokunacağımız iletişim modeline geçiş yapmalıyız.

Bu sayede insanların bize ulaştığı ve değer aldığı bir sistem sonucu, onların gözünde artık otoriter bir marka olabileceğiz.

Süreci çok daha uzatabiliriz. Sadece kafanızda şimşek çakmasını istiyorum umarım başarılı olmuşumdur, henüz bir şimşek çakmadıysa da buradan ücretsiz 1-1 görüşme oluşturup değer bombasına tutulabilirsiniz.

Değer Odaklı PR yaklaşımı için umarım faydalı olmuştur, buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler, Değer Odaklı Pazarlama sürecinde görüşmek üzere...

- Sadece Sağlık Turizmi

Reply

or to participate.