Yeni Bülten #065: Sağlık Turizminde İnovasyon İçin Nereye Bakmalı ?

Hepimiz kendi tedavimiz ve hizmetimizle ilgili yenilik peşinde koşuyoruz. Rekabetten sıyrılmak için, hali hazırdaki hastalarımızı daha da memnun etmek için, yerimizde saymamak için… 

Farklı sebepleri olabilir, arıyoruz. 

Bazı şirketler ar-ge ekipleri kuruyor bazıları kendi çabasıyla inovasyon için çaba harcıyor. 

Her işin kendi dinamiği var. Ama diğer taraftan, inovasyon felsefesi üzerine çalışanlar da var.

MIT Sloan Okulu’ndan Sonali Shah da, inovasyon üzerine yaptığı bir araştırmasında, enteresan bir bulguya ulaşıyor. Shah’ın bulgusundan yola çıkarak, yeniliği nerede arayacağımıza dair bir bakış açısı kazanabiliriz.

Shah, dağ bisikleti, sörf, kaykay gibi ekstrem sporlara ürün üreten şirketleri incelemiş ve enteresan bir sonuca ulaşmış.

1950’lerden beri bu alanlarda yapılan inovasyonlara, genelde bu alan için ürün üreten şirketlerin değil de, bu sporlarla ilgilenen meraklıların öncülük ettiğini bulmuş.

Mesela bir sörf meraklısının sörf tahtasına yaptığı bir ek ya da bir dağ bisikletçisinin bisiklette söktüğü bir parça…

Önce meraklılar yeniliği yapmış, sonra üreticiler onlardan görerek standartlaştırmış, maliyetini ayarlamış, ticarileştirmiş ve ana akım tüketiciye pazarlamaya başlamışlar.

Bu bize bir yol gösterebilir.

New York Üniversitesi’nden Adam Brandenburger de, inovasyon peşinde koşan şirketlerin peşinde koştuğu iki kullanıcı tipinden bahsediyor.

Birinci tip, ürün ya da hizmeti kullanırken kendi versiyonunu tasarlayanlar.

Bunlar mesela, bir bilgisayar alıp o bilgisayarın içinden geçenler. Belleğini, ekran kartını, ses kartını değiştirip tamamen kendilerine özel bir versiyon tasarlayanlar.

Ya da otomobilleri modifiye edenler, dağ bisikletlerini söküp yeni parçalarla değiştirenler...

İkinci tip ise, ürün ya da hizmeti öngörülenden tamamen farklı bir amaç için kullananlar.

Mesela çok amaçlı sprey WD-40 böyle ticarileşmiş.

Ürün uzay endüstrisi için geliştirilmiş ama sonrasında her kullanıcı farklı bir şekilde kullanmanın yolunu bulmuş.

Shah ve Brandenburger’in yazdıklarından yola çıkarsak, yeniliği ararken mutlaka göz atmamız gereken yerler var.

Ürünümüzü ya da hizmetimizi kullanırken kendi versiyonunu yaratanlara ve ürünümüzü ya da hizmetimizi hayal ettiğimizden tamamen farklı bir şekilde kullananlara, dikkat kesilmeliyiz.

Bunu öğrenmek için de onlarla temas halinde olmalıyız. Saldım çayıra mevlam kayıra olursa, kimin ne yaptığından haberimiz olmaz.

Onları izleyip dinleyip bizden aldıklarıyla neler yaptıklarına bakmalıyız.

Onların yaptıklarını genel kullanıcıya sunabilir miyiz? Nasıl sunarız?

Bunlar güzel sorular.

Bir odaya kapanıp “yeni ne yapabiliriz” diye düşünmekten daha pratik bir yöntem

🎖️Haftanın Değer İçerikleri...

Doktor mu ? Klinik mi ? Hizmet mi ? Hangisi Pazarlanmalı ?👇

🎖️15 Şubat Cumartesi Antalya Sağlık Turizmi Zirvesi...