Yeni Bülten #053: Tasarıma Bakış Açınızı Değiştirin.

Bir Tasarım Yapmanın Adımları

Calvert isimli bir tasarımcı 1960 yıllarda otobanda insanların anlaması için yol işaretleri yapmak için görevlendirildi. Şu anki yol tabelalarını bir çoğunu calverte borçluyuz. Bu tasarımları yaparkende yıllarda İngiltere'deki otobanlarda hız sınırı yoktu. Dönemin otomobilleri, otobanda mesela saatte 160 km ile yol alabiliyordu.

Calvert’i düşündüren de, tasarladığı işaretlerin, saatte 160’la giden bir otomobilin şoförü tarafından doğru algılanıp algılanamayacağıydı.

Calvert bu problemi şöyle çözmüş:

Taslak çalışmalarını hazırlayıp Oxfordshire’daki Benson Havaalanı’na gitmiş.

Tabela ve işaretlerini bir otomobilin üzerine sabitleyecek bir düzenek hazırlatmış. 

Sonra havaalanındaki personelden bir grubu alıp pistin ucunda bir noktaya oturtmuş.

Pistin diğer ucundan otomobili deneklerinin üzerine doğru farklı hızlarda sürerek, hangi tasarımın hangi mesafeden hangi hızda ne derece algılanabileceğini test etmiş ve kaydetmiş.

Tüm tasarımlarını bu yöntemle tek tek denemiş, düzeltmiş, revize etmiş ve mükemmelleştirmiş.

Sonunda ortaya çıkan iş o kadar beğenilmiş ki, Calvert’e otoban dışındaki diğer tüm yolların işaret ve tabelalarının da tasarım işleri verilmiş.

Bugün çoğu ülkede yollarda gördüğümüz işaretlerin temelinde Calvert’in o çalışması var.

Ve farkındaysanız, hikayenin hiçbir noktasında beğendik-beğenmedik tartışması yok. Çünkü işimiz beğeniyle ilgili değil.

Kim beğendi, kim beğenmedi, kimin hoşuna gitti, kimin içine sinmedi, önemli değil.

Saatte 160’la giden sürücü tabeladaki işareti görüp anladı mı, anladı. Bu kadar. Önemli olan bu.

Bugün çoğu tasarımcı maalesef Calvert gibi çalışmıyor. Marka için hazırlanan çeşitli tasarımlara karar verme yetkisi olan marka tarafı da…

Mesela Instagram’da yayınlanacak bir reklamı, bilgisayar ekranında siyah zemin üzerinde tek başına dururken değerlendirmeye çalışıyorlar.

Saçmalık. Calvert’i hatırlayın.

İnsanlar o reklama Instagram'da kaydıra kaydıra ilerlerken denk gelecekler. İki parmak hareketi arasındaki 1 ya da 1.5 saniyede… 

160’la giden otomobilin içinde olmaya benziyor, evet. 

Calvert ne yapmış? Doğru algılandığından emin olmak ve tasarımlarını iyileştirmek için durumu simüle etmeye çalışmış. Masa başında oturup siyah zemin üzerindeki tasarımlara uzuuuuun uzun bakıp yorum yapmamış.

Bu anlayış logo için de, billboard için de, ambalaj için de, web sitesi tasarımları için de geçerli. Çünkü tasarım bir problem çözme işi. Beğeni işi değil.

Maalesef Sağlık Turizminde de durum aynı,

Şu an Facebook reklam kütüphanesine girin bakın, Türkiye’de ki tüm sağlık turizmi firmalarının reklam tasarımları aynı, neden ?

Bir çok sebebi var, rakipleri kopyalamak, ajanslara baskı kurmak, ajansların iş bilmezliği, masa başında saatlerce tasarımları yorumlamak, renkleri değiştirelim, logoyu büyültelim…

Maalesef tasarım dediğimiz şey böyle çalışmıyor, bu yüzden sürekli test ve analiz gerekli.

Bu Hafta ki Değer Bombaları Aşağıda 👇️ 

Haftanın Youtube Videosu

Haftanın Tweet Serisi

Önümüzde Ki Etkinlikler

15 Kasım Doktor Olarak Kendini Konumlandırma Sanatı Atölyesi

22 Kasım Sağlık Turizmi Niş Pazar ve İdeal Hasta Bulma Atölyesi

Katılımlar ücretlidir, katılmak için şimdiden mesaj gönderebilirsiniz…