- Sadece Sağlık Turizmi
- Posts
- Sağlık Turizminde Başarının 5 Altın Kuralı 📌
Sağlık Turizminde Başarının 5 Altın Kuralı 📌
Sağlık turizminde neden çoğu strateji hayata geçemiyor? Ne yapmalıyız?

Strateji kritik, strateji önemli. Bir sağlık turizmi markası için belki de ölüm kalım meselesi.
Ama yeterli mi? Harika bir strateji kâğıt üzerinde başarıyı garantiliyor mu?
Hayır.
Çünkü o stratejiyi uygulamanız gerekiyor.
Asıl sıkıntı da burada başlıyor.
Dünyanın en iyi ajansıyla çalışabilir, en iyi danışmanlardan raporlar alabilir, milyon dolarlık yol haritaları çizebilirsiniz… Ama uygulama kısmında tökezliyorsanız, o strateji süslenmiş bir kağıttan fazlası değildir.
Klasik sorun:
Klinikler, hastaneler, sağlık turizmi acentaları masada mükemmel planlar yapıyor.
Raporlar hazırlanıyor. Toplantılar, workshoplar, danışman görüşmeleri… Ama sonra?
%60’ı o stratejileri uygulayamıyor.
Neden?
Harvard İşletme Okulu'ndan Neilson, Martin ve Powers bunun üzerine çalışmış. 50’den fazla ülkede, 1000’den fazla kurumu temsilen 125 bin çalışanla araştırma yapmışlar. Sonuç net: Çoğu şirket, kurum, marka uygulamada çuvallıyor. Yani sorun sadece sizde değil. Ama çözüm isteyen de sizsiniz.
Sağlık turizminde bu daha da kritik. Çünkü sektörde:
➡ Yatırım büyük.
➡ Rekabet agresif.
➡ Hasta güveni kırılgan.
➡ Sabır, sınırlı.
Şimdi dönüp bakalım…
Bu stratejilerin uygulamada neden takıldığını ve güçlü markaların bunu nasıl aştığını konuşalım.
1 - Kim, Hangi Karardan Sorumlu?
Sağlık turizmi firmalarında en sık rastlanan kaos noktası: Kimin hangi karardan sorumlu olduğu belli değil. Acenta mı karar verecek, doktor mu, hasta koordinatörü mü, ajans mı?
Herkes topu birbirine atıyor. Karar alınmıyor. Alınsa da uygulanmıyor. Uygulansa da etkisi görülmüyor. Çünkü sorumluluk ortada, belirsiz.
Yurt dışı pazarına mı açılacaksın?
Bir kliniği ön plana mı çıkaracaksın?
Fiyat politikasını mı değiştireceksin?
Kim karar verecek?
Net değilse, ilerleme de olmaz.
2 - Bilgi Yukarı Hızla Akıyor mu?
Saha gerçeği, yönetime ulaşmadığı sürece kararlar havada kalır. Sağlık turizminde sahada olup biten, potansiyel hastaların ne düşündüğü, hangi ülke pazarında ne sıkıntı çıktığı yönetime hızlı ve doğru akmıyorsa, yapılan planlar eksik ve yanıltıcı olur. Çünkü yukarıya hep “iyi haberler” gidiyor. Hasta kaçıyor, arkasından süslenmiş başarı raporları hazırlanıyor. Böyle büyüme olmaz. Böyle sürdürülebilir marka kurulmaz.
3 - Aynı Kararları Sürekli Tartışıyor musunuz?
Kaç klinikte, kaç ajans toplantısında aynı şey dönüp dönüp konuşuluyor?
“Hangi ülkeye odaklanalım?”
“Doktorun ön plana çıkması mı iyi yoksa kurum mu?”
“Sosyal medyada nasıl bir çizgi izleyelim?”
Aynı konuları tekrar tekrar masaya yatırmak, uygulamanın önündeki en büyük düşman.
Bir kere karar ver, uygula, sonuca bak. Yoksa yıllar geçer, marka olduğu yerde sayar.
4 - Bilgi Serbestçe Geziyor mu?
Sağlık turizmi ekipleri parçalıysa, herkes kendi alanını savunur. Hasta koordinatörü başka konuşur, satış ekibi başka vaat verir, doktor başka söyler, ajans başka işler yapar. Kimse birbirinden habersizse, hasta güveni de, satış da, marka da zarar görür. Her ekip, tüm süreci ve tüm departmanların yaptığı işleri bilmeli, izleyebilmeli.
5 - Herkes, Kendi Davranışının Sonuca Etkisini Görüyor mu?
Hasta ile konuşan danışmanın, küçük bir yanlış yönlendirmesinin şirkete nasıl zarar verdiğini görüyor mu?
Pazarlama ekibi, doğru hedefleme yapmadığında ne kadar bütçenin boşa gittiğini anlıyor mu?
Doktor, sosyal medyada susmayı tercih ettiğinde markanın görünürlüğünün nasıl düştüğünü biliyor mu?
Eğer bilmiyorlarsa… Herkes kafasına göre hareket eder. Sonra strateji kağıtta kalır. Harcama büyür, memnuniyet düşer, rekabet kazanır.
Sağlık turizminde strateji hayati. Ama strateji yazmak başka, onu uygulamak bambaşka bir disiplin. İster 3 kişilik bir ekip olun, ister 300 kişilik… Bu 5 soruya dürüst cevap vermeden, strateji konuşmanın pek anlamı yok.
- Sadece Sağlık Turizmi Ekibi / Umut & Lütfullah
Reply