- Sadece Sağlık Turizmi
- Posts
- Hasta Adayı Olmayanlar📌
Hasta Adayı Olmayanlar📌
Hasta adayı olmayanların 3 katmanı

Sektörde sürekli aynı şeyi konuşuyoruz:
Hastaları nasıl getiririz?
Rekabeti nasıl geçeriz?
Daha çok lead nasıl üretiriz?
Ama bugün başka bir yerden bakalım. Bugün “hasta adayların”dan değil, hasta adayı olmayanlardan konuşalım.
Neden mi?
Çünkü sektörde herkesin gözü aynı hasta grubunda. Yani zaten sağlık turizmi hizmeti almak isteyenlerde… Avrupa’daki, İngiltere’deki, Orta Doğu’daki belli demografik yapıdaki aynı hasta kitlesinde...
Peki ya sağlık turizminin “müşterisi olmayanlar”? Bugüne kadar hedeflemediğiniz, markaların ulaşmadığı veya dışarıda bıraktığı insanlar? Belki de en büyük fırsatlar orada yatıyor.
Bu konuda W. Chan Kim ve Renée Mauborgne’un “müşteri olmayanlar”ı tanımladığı 3 katmanlı modelini sağlık turizmine uyarlayarak anlatalım:
1. Yakında Kaçacak Olanlar
Yani kategorinin içindeki ama mutsuz olanlar.
Bu gruba, daha önce Türkiye’ye tedavi için gelmiş ama kötü bir deneyim yaşamış kişiler dahil olabilir. Yanlış vaatler, ilgisizlik, şeffaf olmayan fiyatlar… Evet, sağlık turizmi müşterisi olmuş ama bir daha asla gelmem diyen hastalar.
Şikayet platformlarında, Facebook gruplarında, Reddit’te bu kişilerin sesleri çok net duyuluyor. Ve bu insanlar, daha iyi bir alternatif çıksa, tekrar düşünebilir.
Siz bu kitlenin sesini duyuyor musunuz?
2. Müşteri Olmayı Reddedenler
Bu grup sağlık turizmi hizmetlerini biliyor ama özellikle uzak duruyor.
“Ben sağlık için yurtdışına gitmem.” “Oralarda dolandırıcılık çok.” “Ya doktor yanlış yaparsa?” “Sigorta kapsamaz.” Bu kişiler Türkiye’ye tedavi için gelme imkanına sahip ama ya korkularından ya da bilgisizlikten dolayı tercih etmiyorlar. Sağlık turizmini reddediyorlar.
Soru şu: Bu insanlar neden reddediyor? Ve onları ikna edecek cesur bir marka mesajınız var mı?
3. Keşfedilmemişler
Bu katman en sessiz olanı. Çünkü hiç düşünülmemiş olanlar.
Mesela 55 yaş üstü yalnız yaşayan İngiliz kadınlar. Ya da Almanya’daki gurbetçi ama Türkçe bilmeyen ikinci kuşak. Veya Avrupa’daki özel ihtiyaçlı bireyler – obezite hastaları, engelli bireyler, nörolojik hastalar…
Bugüne kadar kimse onlara doğrudan hitap etmedi. Belki ulaşmak maliyetli olur diye, belki de “onlar zaten gelmez” varsayımıyla...
Ama sağlık turizminin yeni büyüme alanı, belki de tam olarak bu grupta yatıyor.
Siz, sağlık turizminde hep aynı 1000 kişiyi kovalarken, başka 100.000 kişilik bir kitleyi gözden kaçırıyor olabilirsiniz.
Bu yüzden artık sadece müşterilere değil, müşteri olmayanlara da odaklanma zamanı geldi.
Çünkü asıl fırsatlar her zaman göz önünde değil, göz ardı edilenlerde saklıdır.
Reply